-- BİLİNMEYEN BİLİM

Bilgisayar ve Sağlığımız

BİLGİSAYAR ve Sağlığımız

“1990 yılından beri günde 10-12 saati bilgisayar karşısında geçen birinin bu konuda yazmaya hakkı var mıdır? Ya da herkesden daha çok fikri alınması gereken biri midir? Aileler, velilerimiz, dostlarımız Internet üzerinden tanıştığımız insanların birçoğu yıllardır aynı şikayetlerle ve cevap bulamadığı sorularla geliyor. Kimi bilgisayarı nasıl öğreneceğini sorarken, kimileri bilgisayarın başından kalkmayan ve oyun oynayan, chat yapan çocuğu için neler yapabileceğini ve kaygılandığını söylüyor.”

Bu yazıyı aileler de okuyacak, genç ve daha küçük kardeşlerimiz de. Bu nedenle önce onlara bir iki ufak şeyi açıklamam gerek. Aileler, siz gençler kadar teknolojiyi kullanamayabilirler ve siz gençlerin web’de girdiği siteleri ve olağanüstü maceraları kavrayamayabilirler. Ancak emin olun size zararlı olacak şeyler konusunda çoğu zaman doğanın onlara armağanı olan bir sezgiye sahiptirler. Tüm dünyada milyara yakın ebeveyn ve yetişkin Internet’ten değil ama kullanım şeklinden ve bilgisayar teknolojilerinin yarattığı kaygıdan konuşuyor.

Psikologlar ve sosyologlar yeni bir toplum bilincinin eşiğinde olduğumuzu ve gerçeklik duygusu karışmış bir toplum olmak üzere olduğumuzu, her platformda bilimsel kanıtlarla duyuruyorlar. Ben de üzerime düşeni yaparak, sizi bilgilendirmek için bu makaleyi yazıyorum. Bu yazıyı sonuna kadar okumanızı ve yaşamınızı bir kez daha gözden geçirmenizi istiyorum sevgili okuyucularım.
İşte araştırmalar,

Sav: Bilgisayar kullanımı beynimi geliştiriyor.
Cevap: Doğru. Ama sadece beynin bölgesel loblarını. Bilgisayar kullanıcılarının beyinlerini temel çalışmalarını yaparken, webde gezinirken ve oyun oynarken EEG (Elektroansefolografi) ve gelişmiş MR benzeri cihazlarla inceleyen uzmanlar özellikle hareket ve görme üzerine çalışan kısımların aşırı uyarıldığını buna karşılık, soyut algılama matematiksel algı, şiir gibi edebi, sözel merkezlerin kullanılmadığı bir konuma itildiğini gösteriyor. Demek ki aslında belli merkezleri aşırı gelişmiş diğerleri ise pasifize olma yolunda bir beyin modelini doğuruyor.

Sav: Bilgisayar algımı arttırıyor.
Cevap: Yanlış. Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan araştırmalarda TV ve bilgisayar monitörüne bakarken beyin dalgaları ölçülen deneklerin dakikanın kısa bir bölümünde yani saniyeler içinde uyku moduna geçtiğini ve uykuyla uyanıklık arasındaki ALFA ritmi titreşimlerini yaşadıklarını ispatladı. Deneyin ikinci etabında bu yarı uyku durumu gerçekleştiğinde bir düdük çalındı. Buna rağmen deneklerin en güçlüsü bile ekran karşısında 1 dakikadan uzun dayanamadı. Beyin otomatik olarak uyumaktadır. Bu nedenle bilgisayar karşısında çalışırken uykunuz gelmez, aç olduğunuzu bile hissetmezsiniz. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar çalışmak istersiniz. Bu uyku düzensizliği ve beynin ritmindeki değişim, farkındalığı gerilettiği gibi hormonal dengeyi de sarsar. Çünkü uyku aralığı gece 23 de başlar. Siz o sırada uyanık olan bir çocuk ya da gençseniz bilin ki bu salgı sisteminin ritmini bozuyorsunuz.

Sav: Bilgisayar oyunlarında birini vurduğumda ölmediğini bunun oyun olduğunu elbette biliyorum. Bunun ne zararı var ki?
Cevap: Bilgisayar oyunlarının DOOM adlı oyunla başlattığı bir tarz olan elde silah gezilen, düşmandan gizlenip etaplar geçilen, anahtarlar bulunan ve istenirse arkadaşlarla Internet kafe ve web üzerinde oynanabilinen modelleri bilgisayarın belki de en korkunç yan ürünü denilebilir. Mesela Counter Strike. Temel olarak, içinde insan öldürülen tüm oyunlar şiddet duygusunun çıkış noktalarıdır. Bu duygunun düzenli beslenmesi gerçeklik düzleminde şiddeti kanıksamayı yani şiddeti doğal kabul etmeyi getirir. Kişi bunu normalleştirir. Elbette kalkıp eline bir silah alıp insanlara saldırır demiyoruz. Ancak insanlar arasındaki anlayışa, sabırlı olmaya dayanan uzun vadeli birebir ilişkilerdeki hassasiyet yerini düz bir çözüm bulma yoluna yani saniyeler içinde hedefe kilitlenip ortadan kaldırmaya getirir. Almanya Ulm Üniversitesi Psikiyatri Kliniği Müdürü ve beyin araştırmacısı Manfred Spitzer’in PISA sonuçlarından alınan istatistiklerle yaptığı açıklamalar durumun son derece vahim olduğunu gösteriyor. Sigara içimi ve kanser arasındaki bağlantı gibi bilgisayar oyunları ve şiddet arasında bağıntı olduğunu, aksini iddia edenlerin açık bir şekilde doğruyu söylemediğini söylüyor. Bu nedenle Amerika gibi bu oyunların üretildiği ülkelerde bile bizde 5-6 yaşındaki çocukların oynadığı oyunların 16 ya da 18 yaşından küçüklere satışı bir çok eyalette yasak.

Sav: Çocuğum kendi odasında daha rahat ediyor, bazen müzikte dinliyor. Bilgisayarın odasında olmasında ne sakınca var?
Cevap: Toplumbilimin temelinde ilişki kavramı yatar. Eğer birey sahip olduğu iletişim ve paylaşma olanaklarını tamamen kapatacağı bir ortamda bulunuyorsa teknik olarak iletişim bitmiştir. Aynı odada bulunan iki birey brbirleriyle fazla konuşmasalarda sosyal alan diye nitelendirebileceğimiz sözsüz bir etkileşim içindedirler. Ayrıca bilgisayarın yatak odalarında bulunması sağlık için tahmin edemeyeceğiniz kadar zararlıdır. Havayı iyonize eden elektromanyetik alan yüzünden çoğu zaman bir koku ile algıladığımız ancak gözle görmediğimiz elektrik yüklü parçalar havada asılı kalırlar. Saatlerce havalandırsanız bile tam olarak ortamdan süpürülmezler. Komik gelebilir ama bu iyonize parçacıklarının katı bir süpürge gibi bir örtü kullanılarak odadan çıkarılmaları ya da güçlü bir rüzgarla uzaklaştırmaları gerekir. Öteki türlü her nefes aldığınızda ciğerlerinize bu parçaları çekiyorsunuz demektir. Bilgisayar oturma odalarında olmalıdır, yatak odalarında değil.

Sav: Bilgisayar neden sağlığa zarar versin ki ? Ben böyle düşünmüyorum.
Cevap: Bilgisayarı oluşturan temel bileşenlere baktığımızda ekran ve kasa içindeki parçaları incelememiz gerekir. Ekran(monitör) bu parçaların en etkin olanlarından biridir. Vücuda verdiği zararların ilki, bedeni statik elektrik yükü ile yüklemesidir. Bu topraklanmazsa vücutta biriken elektrik; yorgunluk, uykusuzluk, sinirlilik hali ve saçlarda dökülmeye yol açar. İkinci zarar ise radyasyondur. Ekranda görüntü elde etmek için kullanılan metotların hiçbiri henüz sağlıklı değildir. Bu elektromanyetik radyasyona “elektron tabancası” dediğimiz ve “katot tüpü”nün arkasında monitörün içinde bulunan parça, tam anlamıyla bir “X ışını” yani “röntgen cihazı” gibi çalışarak destek olur. Bildiğiniz gibi röntgen hiçte sevilen bir şey değildir. Yurtdışında hamile bayanlar özel koruyucu giysiler olmadan ekran karşısında çalışamazlar. Ayrıca ekranların bir diğer zararı, kullandıkları renk skalası yüzünden özellikle oyunlarda beyni yormalarıdır. Yıllar önce Pokemon çizgi filminde kullanılan bir sahne sekansında titreşen yanıp sönen ekranlar yüzlerce çocuğun hastaneye geçici sara teşhisiyle kaldırılmasıyla sonuçlandı. Bir çok ülkede bu nedenle bu dizi yasaklandı. Normal bir ekran saniyede 70Hz dediğimiz bir hızda titreşir ve görüntüsünü tazeler. Oysa sağlık için alt sınır 100Hzdir. Bu TV’ler için de böyledir. Daha düşük hızlarda bozulmaya yüz tutan fluoresan lambalar gibi gözleri ciddi anlamda yorarlar.
Ekran dışında, kullanılan merkezi işlem birimi (işlemci) yani CPU içinde sürekli elektrik akımı gezen ve manyetik alanı son derece güçlü olan bir parçadır. Keza harddisklerin de en yavaşı bile dakikada 5400-7200 kez döner. Dile kolay, bu sn.de yüz dönüş demektir. Oluşturduğu manyetik alanı siz düşünün.
Elinizin hemen altındaki klavye ve mouse ise her hareketinizde elektriksel sinyal gönderir. Aynı şekilde uzun süreli klavye ve mouse kullanımı maalesef bilekleri ve eli deforme etmektedir. “RSI(Repetitive Strain Injury)” denen sürekli aynı bedensel hareketlerin tekrarıyla oluşan eklem rahatsızlıkları ve “Carpal Tunnel Sendorumu” ciddi sonuçları olan ve ameliyat gerektirebilen hasarlar verirler. Lazer baskı yapan yazıcılar çalışmaları sırasında Ozon gazı üretirler.

Sav: Manyetik alan zarar verir diyorsunuz. İnsanlar sürekli bunların içinde. Her yanımız cep telefonları ve elektrikli aletlerle çevrili. Gerçekten zararlı olsa uzmanlar uyarmaz mıydı?
Cevap: Aslında uyarıyorlar. Hem de seslerinin tüm gücüyle. Kanser ve bağışıklık sistemi hastalıklarının manyetik alanın zayıflattığı bünyelerde oluştuğunu söylüyorlar. Mesela çoğumuzun kullandığı Bluetooth kablosuz bağlantı için HP firmasının resmi kitapçığı “Lütfen sağlığınız için bir metreden kısa mesafede Bluetooth kullanmayın” diyor. Oysa bir notebook bilgisayarda siz 30 cmden kullanıyorsunuz cihazı. Peki neden manyetik alan bu denli zararlı? Çünkü bedenin emir komuta ve iletişimde kullandığı temel dili elektro-kimyasal. Güçlü manyetik alanların bu hassas iletişimi zedelediği biliniyor.

Sav: Çok kötümser bir tablo çiziyorsunuz. İnsanlar teknoloji kullanmasın mı? Günümüzde teknolojisi geri kalan bir ülke yarışta yenilmeye mahkum.
Cevap: Gerçekten de söylediğimiz teknolojinin terk edilmesi değil. Bunun yerine sağlıklı kullanım için gereken kurallara ve önerilere uyulması. Nedir bunlar? Mesela eğer bütçeniz yetiyorsa LCD dediğimiz ince ekranlardan alın. Bunun radyasyon seviyesi daha düşüktür. Bilgisayar kasanızı bedeninizden uzak tutun. Kabloları mümkün olduğunca uzun tutarak çevrenizdeki boş alanı uzatın. Notebook PC’leri asla ve asla kucağınızda, dizinizin üstünde kullanmayın. Bilgisayar masanızı metal aksamdan değil ahşap ve elektrik yükü tutmayacak şekilde oluşturun. Bilgisayarınızın bağlı olduğu prizi mutlaka topraklı yaptırın. Günde bir kaç saatten fazla -eğer işiniz gereği mecbur değilse- keyif, oyun ve web gibi zorunlu olmayan aktiviteler için PC karşısında zaman harcamayın. Son olarak Piezzo elektrik etkileri ve bilinen tüm elektronik cihazlarda elektromanyetik alanı yakalama becerileri yüzünden (mesela radyo frekans ayarı, mikroçip üretimi vs.) kullanılan kristalleri özellikle ametist kristalleri kullanmanızı ve bilgisayarınızın yakınına koymanızı önereceğim. Çevrelerindeki elektriksel yükleri toplamaları nedeniyle belli aralıklarla deniz suyuyla topraklandıklarında elektrik yükleri sıfırlanarak gereken koruma alanını sağlayacaklardır.

Kaynakça :
1. Sağlıklı Bilgisayar Kullanımı Web Sitesi
http://www.healthycomputing.com/

2. Almanya Ulm Üniversitesi Psikiyatri Kliniği Müdürü ve beyin araştırmacısı Manfred Spitzer
http://www.uni-ulm.de/klinik/psychiatrie3/leitung.html

3. Profesör David Grossman, Arkansas State Üniversitesi
http://www.theanswerbank.co.uk/Article548.html
http://www.currentconcerns.ch/archive/20020301.php

4. BBC Information Technology / Health and Safety
http://www.bbc.co.uk/schools/gcsebitesize/ict/implications/3healthandsafetyrev1.shtml
5. Kanada Çalışma Bakanlığı / Bilgisayar Kullanımı ve Masa Sandalye Ölçüleri
http://www.labour.gov.on.ca/english/hs/guidelines/comp_erg/gl_comp_erg_2.html

6. Working with VPU (Visual Display Unites)
http://www.hse.gov.uk/pubns/indg36.pdf

7. California Üniversitesi Computer and Health
http://www.ics.uci.edu/~truesdel/comphealth2.html

8. Working with Computers: Health and Safety Issues
http://www.mda.org.uk/health.htm

9. 1992 Tarihli Sağlık ve Güvenlik (Ekran) Yönetmeliği

10. Ametistler / http://www.crystal-life.com/NEW/Articles/Amethyst1.htm

11. “Alternative Keyboards & Accessories” Typing Injury FAQ, Wright, K.S. & Wallach, D.S., 1997

12. “Arranging Your Workstation to Fit You” VDT Ergonomics, By Krames Communications, 1993

13. “Computer Health and Safety” The Industrial Commission of Ohio-Division of Safety and Hygiene

14. “Eye Protection For Video Display Terminal Operators” The Industrial Commission of Ohio-Division of Safety and Hygiene

15. “In Search of an Ideal Seated Posture” Focus On Ergonomic Seating, by Mark Taylor, July/August 1996

16. “Learn How To Limit Risks From Computers” National Safety Council Newsletter-Campus Safety, May/June 1991

17. Occupational Safety and Health Reporter, The Bureau of National Affairs, May 1985

18. “Office Design For Comfort, Safety and Efficiency” The Industrial Commission of Ohio-Division of Safety and Hygiene

19. “VDT Workstation Design: Preferred Settings and Their Effects” The Human Factors Society, 1983

20. “VDTs – A News Social Disease?” The Harvard Medical School Health Letter, April 1983

21. “VDTs and Radiation Safety” Center for Office Technology

22. “Video Display Ergonomics” Professional Safety Magazine, June 1992

23. “Video Display Terminals and Vision” Computers & Electronics Magazine, July 1984

24. “Working Safely With Video Display Terminals” United States Department of Labor, OSHA 3092, 1991

25. Workshop on ANSI/HFS 100-1988 Visual Display Terminal Workstations, October 1988


NOT: “Bilgisayar ve Sağlığımız Makalesi” özel okul dergisinde Mart/2006 ‘da yayınlanmıştır. Makalenin tüm hakları Süleyman Sönmez’e aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Fotoğraf ve görseller ise kaynakçada belirtilen sitelere aittir.

Yorum Yazın

Yorum