“Konuşan Binalar”
Bir bina sizinle konuştu mu hiç? Kapısından girdiğinizde size bazı duygular yaşattı mı? Tekrar tekrar gelip gezdiğiniz yerler var mı? Peki ya mimarının neler düşündüğünü merak ettiniz mi?
Dil: İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan: (Türk Dil Kurumu Sözlüğü) Dil ifade etmek, mesaj taşımak için yaratılmış her çeşit simgedir. Dil hiçbir zaman gerçek değildir. Gerçek mesaj her zaman konuşan ve dinleyen diyebileceğimiz iki tarafın duygularında ve zihninde oluşur.
Binaların dili olabilir mi? Bir mimar, yapı aracılığıyla ziyaret edenlere mesaj vermeyi, en azından mesajın içeriğini aramaya yöneltmeyi hedeflemiş olabilir mi?
Bizim sesli ve görsel iletişim lisan düzlemimize koşut olarak hayvanlar mesajlarını şimdiye ve sonraya kokularla bırakmaya çalışırlar. Aynı şey görmeyenler içinde dokunma ve algılama hisleriyle bütünleşir. Bir yüzeyin sertliği, keskinliği yumuşaklığı pek çok şeyi tanımlar ve binanın verdiği mesajın parçası olur.
Öyleyse camilerin eski Osmanlı mimarisinin ayrılmaz bir parçası olan Horasan harcı, harca katılan yumurta, dildeki seslerden hecelerden biridir. Boş yerlere asılan deve kuşu yumurtaları da her türlü haşerata “Yuvanızı başka yerde yapın!” mesajını iletir.
Çoğu kişi mesaj taşıyan binalardan bahsedildiğinde Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Rumeli Hisarı’nı düşünür.
İddiaya göre surlar kuşbakışı görünüşle, Arapça Kufi harfler kullanılarak Muhammed veya Mehmed anlamına gelecek şekilde imar edilmiştir. Böylece genç padişah zaferi için peygamberinden destek bulur ve herşeyi başlatan kıvılcıma ismini, imzasını atar.
Aynı şekilde Templer şövalyelerinin Avrupa Kilise mimarisine, gizeme olan açlıkları ile getirdikleri anlam arayışı hep söylenmiştir. Binaların sivri devasa kuleleri, çatıları, kenarlardan sarkan gorgeyle yüzleri garip simgeler, İslami bina mesajlarına göre daha açıktır.
Yapılara simgeler asılması dini rituelin gereksindiği bir gizemi, korkuyu ve bilinmeyeni kışkırtır. O simge, sadece başrahip, aziz, ermiş vb. ünvanlı aşkın en üst düzeyliler için bir çözüm bir anlayış hatta kudret ifade eder.
Ancak binaların dili dediğimizde duvarlara asılan, kazılan işaretlerden çok, uzunluk oyunları, parça adetleri ile yapılan edebiyattan bahsediyoruz.
Mimar Sinan bu sanatın üstatlarından biridir. Selimiye Camii bitince niçin 999 penceresi var da 1000 değil diye sorulunca Koca Sinan’ın bin deyip geçmesi dile kolay dediği rivayet edilse de cevap bu kadar basit değildir.
“Yüksek Mimar Gözde Ramazanoğlu, Kültür Dünyası Dergisi sayı 12, Nisan 1998… İnşaat Mühendisi Abdülkadir Akpınar bize Şehzade Camiyi anlatmaya devam ediyor “Mükemmel bir planlama, olağanüstü bir olay. Hiçbir ölçüsü rastgele ve tesadüfi değil. Mesela cami içerisinde bir kepenk ölçüsünü alalım. Diyelim 120 santim olsun. Bakıyorsunuz diğer ölçüler bu 120’nin katları. Buçuklu bir rakama rastlamanız mümkün değil. Şerefe korkuluğunun yüksekliği, minarenin yüksekliği, kubbenin iç yüksekliği, yapının eni boyu, temel bir sayının tam katları. Teknik üniversiteden gelen hocamız Prof. Atilla Arpat Bey’in tespitine göre, Şehzade Mehmet Camiinin temeli ebced hesabıyla “Bismillah” ve “Sinan” kelimeleri üzerine kurulmuş. Bismillah temel ölçü. Bismillah’a tekabul eden sayının katları alınmış ve kulanılmış. Ölçüyü gerektiren bütün işlemlerde, o ana sayının katlarını buluyorsunuz…”
“Yüzyıllar boyunca Stonehange, Peru Nazca düzlüğü, piramitler gibi dev inşaatlar çoğunlukla mesaj taşımak için üretilmiştir. Dünyaya yapıştırılan dev post-it ler”
Ölçü sistemi, bina dilinin anahtarıdır. Günümüzde kullanılan metrik sistem antik çağın sanatı ve diliyle aramızdaki bağı sonsuza dek koparıp atmıştır. Öyle ya, dünyayı parmaklarıyla, elleriyle, ayaklarıyla adımlarıyla ve arşınlarıyla ölçen uygarlıklardan bize bir hazine sandığının haritası kalsa, kaçımızın aklına 20,30,50 sayılarının 1,70m. boyunda bir erkeğin güçlü adımlarına denk düştüğü gelir.
Haritanın yapımcısının ırkı, çağı, adımları atan kişinin boyunu ve tahmini adım uzunluğunu verir. Bunu öğrenmek bizi nereye getirir? Dil okunmak içinse doğru ölçüm sistemi kullanılmalı.Tüm binadaki en, boy, derinlik, açı, pencere, kapı, kat adedi, merdivenlerin basamak sayısı, herşeyin baktığı yön, yapıldıkları malzeme, hatta enlem ve boylam(günümüzün Greenwich tabanlı sistemi kastedilmiyor) ve rakım değerleri gibi ayrıntılar anlamlı bir bütünlükle toplanmalıdır. Bu ölçümler ayak, adım ve karış ile karşımıza tamsayıları getirecektir. İşte asıl zorluk bu sayılar elimize geçince başlar. Her bir rakam neyi sembolize etmektedir?
Borobudur Mabedi Uzakdoğu seyahatlerinin uğrak yerlerinden biri olan çok eski bir tapınaktır. Budist öğretinin ezelden ebede giden kutsal Budalar aydınlanmış kişiler inancını yansıtan devasa bir mandaladır. Bir mandala kutsal bir semboldür. Bina kuşbakışı görüldüğünde karşılaşılan simge derin meditasyonlarda sıkça kullanılan bir görüntüdür.
“Babil Kulesi. Dillerin Dili. Yapıların Yapısı ve insanlığın ortak kadim dili. Tüm insanlığın yoldan çıkarak yaratıcılarına kafa tutmak için uğraşmalarının sembolü. Bu binayı yaparken aynı dili konuşan insan çocukları, bina göklere ulaşınca Tanrı’nın laneti ve gazabıyla yıkılan binadan zor kurtulup bin dilli oldular. Kimse kimseyi anlamaz oldu. Böylece diller doğdu.”
Bu eski efsane Babil Kulesi ile en çok şey anlatan binayı tasvir eder. Öyle bir binaki ortak dilimize hitap eder ve tüm diğer dilleri yaratacak kadar insan beyni üzerinde kalıcı bir değişim yaratır.
Belki de bir bina insanın zihninde köklü bir değişim yaptığında, bir duygu uyandırdığında aslında kelimelere dökülmeyen keskin bir mesajı iletmiş demektir.
Merdivenleri tavanlarında ve yerleri duvarlarında olan Escher resimleri sizi nasıl etkiliyor? Ya bilinçaltı dili ile çalışan manzaralar. (İlginizi çekiyorsa Süleyman Sönmez’in yazdığı Arş’ın Kitabı tam size göre. Okumak için tıklayın.)
Fengshui, evrensel bir biçim dili var mıdır? Hz. Süleyman’ın binalarındaki anlatım dili neydi? Tapınağın döndüğü yön… Eski yapıtların üstüne neden yeni dinin tapınağı yapılıyordu?”
Uzakdoğu gündelik yaşamında insan batıdaki gibi dünyanın hakimi olan etmen değildir. Uzakdoğu insanı daha büyük bir bütünlüğün parçası olarak görür yaşamını. Böylece evrensel güçleri onların kullandığı sembolik dilde arar. Çevreyi düzenleyerek o gücü kendi gücü haline getirir.
Şibumi romanında Traverian Japon bahçe düzenleme sanatından bahseder. Japon insanı son derece sade, gerçeğinden ayrılmayacak kadar doğal görünümlü ancak çok derin bir meditayon hali yaratacak kadar usta bir bahçe dizaynı için ömürlerini harcarlar.
Mesaj kelimelerle aktarılması olanaksız olan bir duyguyu ziyaretçinin keşfetmesini sağlamaktır. Yüzlerce taşı kaldırıp başka yere taşır sanatçı sonra sesini dinler. Suyun akışını, rüzgarın eserken oynattığı dalları. Bahçe bittiğinde eser tamamlanır. Çoğunlukla da içinde su olmayan bahçe batılıları çok şaşırtır. Su yerine boşluğun meditasyonu için kullanılır bu bahçeler.
Bilmem Mimar Sinan’ın camileri yapılırken akustik kontrolü yapabilmek için içi su dolu nargile fokurdatmasını duydunuz mu?
“Demek ki bir binayı kitap haline getirebilmek için önce kendimize sormalıyız; Yeryüzünün doğal şekillerinin bir dili var mı? Üst zihnimizn kavrayamadığı biliçaltımızın algıladığı doğuştan taşıdığımız ve diğer tüm canlılarla ortak kullandığımız bir dil var mı?”
Varsa, yapacağımız bina yeryüzü kadar şık, doğal sade ve canlı olacaktır. En azından çeşitli kültürlerin binalardaki odaları yerleştirmeleri statü, gizlilik, kutsallık, törensellik anlamları verir. Saraylardaki herşeyin devasa yapılması koskoca bir kapı önündeki elçinin ya da arzuhalcinin iyice küçülmesini, pazarlık gücünü yitirmesini sağlar.
Piramitler gibi hem Mısır’da hem Amerika kıtası boyunca yoğun görülen binaların anlattığı dil pek çok kişi için hayranlık ve şaşkınlıktı. Ancak bundan fazlası olmalıdır.
Rusya başkanı Mısır’ı ziyaret ettiğinde danışmanları piramite girmemesini salık veriyorsa, Napolyon içeri girdikten sonra büyük bir değişimle çıkmışsa, binlerce deney yapılmış ve ilginç sonuçlar alınmışsa, bu piramit biçiminin sadece geometrik düzeninden ötürü insan aklı üstünde uyarıcı bir etkisinin olup olmadığını sorgulamak gerektiği ortaya çıkar.
Yapının dilinin yayın yapabilmesi için güçlü bir jeneratör gerekebilir. Bu öncelikle Emlakçıların üç altın kuralına bağlıdır. “Emlağın yeri , yeri ve yeri” Gerçekten de kadim uygarlıklar binayı yapmadan önce yeryüzünü sarkaçlarla, çatal çubuklarla inceleyerek ley hattı denilen enerji akışlarının olumlu olduğu kesişip güçlendiği yerleri belirlemişlerdi. Mekanın yerinden sonra malzeme, yön, plan, imar ve süsleme gelirdi.
Ancak zorluk şu ki mimar, tüm ekipleri tüm aşamaları düşünecek senfonik bir orkestrayla bina dilini oluştaracak kadar becerikli ve yetenekli olsa de adamları aynı şarkıyı ve hayali yaşamadıkça işi zordu.
Küp filminin hem birincisi hem ikincisi mükemmel bir “Yaşamak için binanın dilini çöz!” filmleridir. Bulunulan ortam hareket etmekte ve hareketli labirentin odalarına gizli ölümcül tuzaklar isteksiz konukları matematik, kombinasyon, quantum fiziği, uzay-zaman geometrisi üzerine düşünmeye itmektedir.
Aynı şekilde efsanevi 64 oda sınavı, uzakdoğu dövüş sanatlarının olağanüstü bir parçasıdır. Yıllar süren eğitiminden sonra usta adayı olan Kung fu rahibi, ardışık gelen 64 ölümcül odadan geçer. Her oda farklı tuzaklarla dolu farklı bir kası, farklı bir beceriyi sınar. Sınamadan sağ çıkabilen çömez, odadan odaya geçerken yaşama içgüdüsüyle saf varoluş bilincine geri döner ve refleks düzeyinde tepki verir. Düşünmeye vakti yoktur. Düşünmek ölmek demektir. 64 odalı binanın dilini anlamak hayati önem taşır.
Şimdi yaşadığınız eve, çalıştığınız yere bakın. Ne anlatıyor nasıl bir dille neler konuşuyor? Sonra uğraşın, değiştirin, ta ki güzel bir kuş pencerenize konup mekanınızın güzelliğini kutsayacak şarkısını söyleyene kadar.
Kaynakça:
http://www.netpano.com/mimarsinan.html
http://www.beforethearchitect.com/Lex.htm
http://www.oberlin.edu/art/images/art109/art109.html
http://www.art.bilkent.edu.tr/iaed/cb/Gurler.html
http://www.sacredsites.com/asia/japan/ryoan_ji_kyoto.html
http://www.google.com.tr/search?q=%22language+of+building%22&hl=tr&lr=&start=10&sa=N
http://www.google.com.tr/search?q=%22language+of+building%22+numbers&hl=tr&lr=&start=20&sa=N
Webmentions
[…] Binaların Gizli Dili | “Konuşan Binalar” […]
[…] konuda daha detaylı bilgi almak istiyorsanız “Binaların Gizli Dili” makalemi […]