“Şimşekler yüksek tavanlı odayı ürkütücü bir parıltıya boğuyordu. Hava keskin bir ozon kokusuyla doluydu. Bir yılan gibi kıvrılıp dallanan yıldırımları üreten makinesinin hemen altında, kitabına dalmış, okumayı çok seven bir beyefendi, her zamanki sandalyesine oturmuş, yıldırımlardan zerre kadar etkilenmeden tarihi yaratıyordu” Devamını Oku →